DEVLETİN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA İLGİSİZLİĞİ NE OLACAK?
Artmasıyla birlikte halkta da ciddi bir korku ve endişe başladı: ‘Önce can sonra canan’ diyenler ülkesi Türkiye’de “Devlet sağlık çalışanlarına sahip çıkmazsa, sağlık çalışanları da hastalarına sahip çıkmama gibi bir süreç başlatır mı?” diye soranlar türedi toplum içinde.
CORONA MESLEK HASTALIĞI OLARAK KABUL EDİLMELİ
Türk Tabipleri Birliği “Corona, sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmelidir” derken halk ve bazı siyasi parti başkanları olaya farklı ama buna yakın bir pencereden bakıyor.
ÜSTÜN DÜNYA SAVAŞÇILARI
Sağlık çalışanlarının ölümleri için diyorlar ki ; “Bu uğurda kaybettiğimiz her sağlık çalışanımız ‘ŞEHİT’ sayılmalıdır. Çünkü onlar bir dünya savaşının neferleri olup sadece ülkeleri için değil insanlık için hayatlarını kaybetmiş üstün savaşçılardır”
TTB GERÇEĞİN SESİ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR
Özellikle TTB, Corona ile ilgili ülkemizde ve dünya genelinde verilen amansız mücadeleyi özetle böyle tanımlarken sözlerinin devamında şöyle diyor canları kadar çok sevdikleri Türkiyelerine ve O’nu yönetenlere:
CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORUZ
“Resmî olarak ilk COVID-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020 tarihinden bugüne, COVID-19 pandemisi ülkemizin öncelikli gündemi haline gelmiştir. Hekimler/sağlık çalışanları olarak yurttaşlarımızın COVID-19 salgınını en az etki ve en az can kaybı ile geçirmesi için canla başla çalışmaktayız. COVID-19 hastalığında mesleki maruziyet açısından, sağlık çalışanları en riskli gruptur. Toplumun diğer kesimlerine göre sağlık çalışanları pandemiden kat be kat daha fazla etkileniyor. Pandemi sürecinde daha da yoğun emek gerektiren sağlık hizmeti sunarken, şu ana kadar 228 sağlık çalışanı COVID-19 nedeniyle yaşamını yitirdi.
ÇALIŞANLARIMIZ TÜKENMİŞLİK YAŞIYOR
COVID-19’un meslek hastalığı kabul edilmesi, tükenmişlik yaşayan sağlık çalışanları için vazgeçilmez bir taleptir. Bu nedenle; Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve aşağıda imzası bulunan tabip odaları olarak, başta kaybettiğimiz meslektaşlarımız olmak üzere Covid-19’un tüm sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmesini talep ediyoruz”
YAŞATMAK ÇİN YAŞAMALARI GEREKİYOR
Corona’nın yol açtığı hasar ve tahribatlarla ilgili kendileriyle görüştüğümüz Türk Tabipleri Birliği yetkilileri bunları dile getirirken en başından beri olay ve gelişmeleri hassasiyetle izleyen bir isim daha var bu ülkede.
Son dönem çıkışları ile adından sıkça söz ettiren chp Fethiye İlçe Başkanı Mehmet Demir bu işin sıkı takipçilerinden
Corona’nın Türkiye’de varlığının resmi olarak kabul edildiği 11 Mart’tan bugüne o gün bugündür sahada olan Demir halk ve sağlık çalışanları için türettiği bir sloganın sıkı uygulayıcısı olmuş.
“Yaşatmak için yaşamaları gerekiyor” diyen, bulduğu her fırsatta sağlık çalışanlarının yanında yer alan Demir yine marjinal çıkışlarından birini yapıyor ve yerelde belki de ülke tarihine geçebilecek çok önemli sözleri sadece Bizim Anadolu Gazetesi’nden Cemal Bilge ile paylaşıyor
BU ÖLENLER VAR YA? HEPSİ ŞEHİT SAYILMALI
Son söyleyeceği sözleri hep en başından söylemesi ile tanınır Demir. Sırf koltuğu doldursun diye gelmemiştir göreve. Başkan olmadan önce de böyleydi şimdi de böyle.
Halkını sever sevmesine de; hele bir de bir konudan dolayı mağdursa halkı, işte o zaman bir volkana dönüşür Mehmet’te, partisi de.
“- Bu ölenler var ya bu ölenler? Hepsi şehittir benim gönlümde. Onlar tarihin en büyük savaşını veriyor. Onlar Dünya’yı ilgilendiren bir savaşın Türkiye cephesinde ki askerleri. Onlar doktorlarımız, hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız, eczacılarımız, onlar can’larımız, onlar bizi yaşatmak için kendi canlarını hiçe sayacak kadar cesur gerçek kahramanlarımız”
Bu çıkışı karşısında şaşırıyoruz. Gür sesi ile ifade ettiği sözleriyle kısa süreli bir kan donması yaşıyoruz.
“- Belli ki birileri (!) ülkemizinde içinde bulunduğu dünyada insanlığı yok etmek için düğmeye basmış. Bu sıradan bir salgın, sıradan bir hastalık, sıradan bir virüs değil. Virüsün altında insanoğlu denen varlığı yok etmek gibi çok büyük ve önemli bir kasıt var. Bu sadece Türkiyemizin değil içinde yaşadığımız Dünya’mızın meselesi. Özellikle burnundan kıl aldırmayan ABD başta olmak üzere ‘Dünyayı yönetiyoruz’ diyen süper güçlerin de inim inim inledikleri bir savaş. Düşmanın adı var kendi yok. Ama faaliyete geçtiği ya da geçirildiği günden beri küresel atraksiyonlarıyla bugüne kadar milyonlarca insanı öldürdü. Öldürmeye de devam ediyor.”
MEHMET BEY’DEN DEMİR GİBİ SÖZLER
“- Corona ile mücadele cephesinde en ön sırada çarpışan, hemen her gün bir ya da ikisini hatta üçünü, dördünü, beşini kaybettiğimiz sağlıkçılarımızın vefatlarına ne demeli ? Belli ki bu cephede asker, bu cephe de polis savaşamaz. Bu cephede savaşacak olan doktordur, hemşiredir, hasta bakıcıdır, eczacıdır. Asker-polis ait oldukları ülkeleri ilgilendiren meselelerde mermi sıkar mermi yer. Öldüklerinde onlara ölü değil şehit denir.”
PEKİ YA BUNLAR ŞEHİT DEĞİL DE NEDİR?
“- Dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan Corona savaşçılarımız bu denli önemli ve tarihi bir savaşta, çarpıştıkları cephelerde hayatlarını verirken neden onlara ŞEHİT denmez? Şekil A’da görüldüğü gibi bu bir savaştır. Her gün yüzlerce insanımızı namazsız niyazsız toprağa verdiğimiz bir savaştır. Ve bu savaşta sağlıkçılarımızda can vermekte ve onları da aynı nedenlerle toprağa vermekteyiz. Her hekimimizin, hemşiremizin, eczacımızın ölümü birer zayiattır. Eğer şehitlik sadece askerimize, polisimize özel bir şeyse (ki değil: Artık darbe girişimlerinde ölenlerin de şehit sayıldıkları bir ülkede yaşıyoruz) sağlık çalışanlarımızın hayli hayli ŞEHİT sayılmaları gereken bir süreçteyiz. Düzeni değiştirmek isteyen hainlerin sıktığı mermiyle ölen vatandaşa şehit deniyorsa, sadece ülkemizin değil dünyanın içinde bulunduğu bir savaşta hayatlarını kaybeden sağlıkçılarımızın herkesten daha fazla şehitliği hak ettiklerini düşünüyoruz”
GÜNLERİ ONLARA DUA ETMEKLE GEÇİYOR
Valla kabul edersiniz ya da etmezsiniz ama bu çarpıcı sözler bir siyasi partinin Fethiyeli ilçe başkanına ait.
Düğmesine kimin bastığının bilinmediği ‘İnsanlığın kökünün kurutulması planı’nda can veren sağlıkçılarımız için böyle düşünüyor, böyle konuşuyor Başkan Demir.
Bulduğu her fırsatta soluğu ilçesinin sağlık kurumlarında hayatları pahasına hizmet veren cesur sağlıkçılarının yanında alıyor.
Yetinmiyor sağlıkçılar için çok ciddi işlere imza atıyor Başkan Demir. Sıklıkla hazırlattığı yemek ve meyve kumanyalarını bir kamyonete koyuyor ve elleriyle ellerine teslim ediyor onların.
SİZLER BU TOPLUMA LAZIMSINIZ
Hepsine ayrı ayrı sesleniyor ve şöyle diyor :
“- Lütfen kendinize dikkat edin. Sizler bu topluma lazımsınız. Siz iyi ve sağlıklı olmalısınız ki, vatandaş kapınıza geldiğinde ona yardım edebilesiniz”
Türk Tabipleri Birliği’nin bir süredir dile getirdiği “Corona, sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmelidir” tezinin halk tabanında “Sağlıkçılarımız ŞEHİT sayılsın” şeklinde karşılık bulduğu ölümlerle ilgili Mehmet Başkan partisinin bile gözden kaçırdığı bir konuyu Fethiye’den bu sözlerle dile getiriyor
ONLAR STETESKOPLU ASKERLER
Röportajı hazırladığımızda kaybettiğimiz sağlıkçı sayımız 228’di. Sizlerin bunu okuduğunda sayı kaç olur bilmiyoruz. Artmaması en büyük temennimiz. Onlar topsuz tüfeksiz savaşçılar. Onlar ülkemizin steteskoplu askerleri. Onlar hastalandığımızda bizi sağlığımıza kavuşturan en önemli varlıklarımız. Hipokrat yemininin en sadık neferleri. Onlar bizim çocuklarımız, bizi yaşatmak için kendi canlarını verirken gözlerini bir an bile kırpmayan evlatlarımız. Halkın haklarında düşündükleri bunlar.
SAĞLIKÇILARDAN ANLAMLI AÇIKLAMA
Onların da düşünceleri var kuşkusuz, onların da zaman zaman konuştukları oluyor. Arada sırada dile getirdikleri gerçekler var. Söyledikleri devlet katında itibar görmese de onları dinleyen, onlara hak veren koca bir Türkiye halkı var. Ve devletin itibar etmek bir yana konuşmalarına bile tahammül edemediği sağlıkçılarımız bakın kısık sesleriyle neler diyorlar Bizim Anadolu’ya ? İsimlerinin yazılmaması kayd-ı şartıyla :
“- Bu toprağın kazanılmış ekmeği ile büyüdük, bu toprağın ekmeğini yiyerek okuduk, bu toprağın ekmeğini kazanmak için sağlıkçı olduk, bu topraklar üzerinde bu ülke ekmeğini yiyerek yaşayan insanlarımız için çalıştık. Corona meslek hastalığı olarak kabul edilsin. Ya da öldüğümüzde devletimiz bize ŞEHİT desin. Çok mu zor bu ikisini yapmak. Çok mu zor 20 yıl da bir defa olsun sağlık çalışanlarına böyle bir teşekkürde bulunmak? Devletimiz bize bu ikisini yapsın; bugün olduğu gibi o günde bize, ne ölmek koyar, ne de çalışmak”
Genel
11 Aralık 2020 - 00:16
CORONA'DAN ÖLEN SAĞLIKÇILAR ŞEHİT SAYILMALI
MUĞLA - Küresel bir savaşın adıdır Corona. Dünyanın en büyük cephesidir ve gezegende var olan bütün ülkelerin bu ortak cephe içinde yer aldığı internasyonel bir kurtuluş savaşıdır aslında. ONLAR BİZİM GÖNÜLLERİMİZİN ŞEHİDİDİR Bu cephenin Türkiye ayağında savaşırken can veren sağlıkçı sayımız 228’e ulaştı. Anlayacağınız her biri ‘Gönüller Şehidi’ olan sağlıkçılarımızın vefatlarında ki artış her geçen gün artıyor.
Genel
11 Aralık 2020 - 00:16
İlginizi Çekebilir