FETHİYE BELEDİYESİ BASIM MÜDÜRÜ ERKAN İLİK’İN ÇİRKİN TAVRI.
40 YILLIK GAZETECİ, TELEVİZYONCU MUAMMER YAŞAR HALUK LEVENT KONSERİNE ALINMADI
Tam tamına 40 yıldan beri, ulusal gazete ve televizyonlarda gerek muhabirlik, gerek yöneticilik gerek müdürlük yaptım. Mesleğime 1980 yılında Necip Fazıl Kısakürk üstadın yanında, Türk Edebiyat dergisinde başladım.
Sürekli BASIN KARTI SAHİBİYİM. Yine sırasıyla Türkiye gazetesi, Tercuman Gazetesi, Hürriyet Gazetesi, Akşam Gazetesi, Güneş Gazetesi ve Bulvar Gazetelerinde Gazetecilik yaptım. Görev aldığım Televizyon kurumları ise KANAL D, TGRT, İHLAS HABER AJANSI, FOX, BEYAZ TV, TNT TV, FLAŞ TV, KANAL 7, VE KANAL POZİTİF TV.
Meslek hayatımda tam 5 adet uluslararası ödülü, onlarca başarı plaketi almış biri olarak, Fethiye’de yaşıyorum, Muğla ve Fethiye halkına hizmet vermekteyim. Dünkü konser benim için çok da önem arz eden bir olay değildi. Ancak gazetecilik öyle bir hastalık ki ‘orada ne olur ne biter?’ diye gittim.
Zabıta arkadaşlar bizi başka kapıya yönlendirdi. Başkan Alim Karaca Beni gördü ve el işareti ile arka kapıdan gel işareti yaptı ve oradaki aktivitesine devam etti. Zabıta arkadaşlar belediye basın müdürü Erkan İlik’i çağırdılar ve ‘basın kartınızı görebilir miyim?’ dedi.
Çalıştığım kurumun basın tanıtını ibraz ettim. Omuzumda 20 kiloluk Kameramla beni bir süre beklettikten sonra ‘ben sizi içeri alamam. Siz gazeteci değilsiniz’ dedi ve bende alanı terk ettim.
Şimdi soruyorum. Erkan bey sen hayatın boyunca hiç ulusal gazetelerde ve TV kurumlarının kapısından içeri girdin? Fethiye Gazetesinin sahibiymişsin. Bana yaptığın bu saygısız tavrı sen kendine yakıştırabiliyor musun? Bu tavrın kime? Ben senin gibi gazetecileri yanımda muhabir olarak bile çalıştırmam emin ol. Ancak meslektaşın, meslektaşına saygısı olması gerekmez mi? O makam gittiğinde sizin gazeteciliğiniz kalacak mı? Bu çirkin tutum ve tavrınızı kınıyorum.
40 YILLIK GAZETECİ, TELEVİZYONCU MUAMMER YAŞAR HALUK LEVENT KONSERİNE ALINMADI
Tam tamına 40 yıldan beri, ulusal gazete ve televizyonlarda gerek muhabirlik, gerek yöneticilik gerek müdürlük yaptım. Mesleğime 1980 yılında Necip Fazıl Kısakürk üstadın yanında, Türk Edebiyat dergisinde başladım.
Sürekli BASIN KARTI SAHİBİYİM. Yine sırasıyla Türkiye gazetesi, Tercuman Gazetesi, Hürriyet Gazetesi, Akşam Gazetesi, Güneş Gazetesi ve Bulvar Gazetelerinde Gazetecilik yaptım. Görev aldığım Televizyon kurumları ise KANAL D, TGRT, İHLAS HABER AJANSI, FOX, BEYAZ TV, TNT TV, FLAŞ TV, KANAL 7, VE KANAL POZİTİF TV.
Meslek hayatımda tam 5 adet uluslararası ödülü, onlarca başarı plaketi almış biri olarak, Fethiye’de yaşıyorum, Muğla ve Fethiye halkına hizmet vermekteyim. Dünkü konser benim için çok da önem arz eden bir olay değildi. Ancak gazetecilik öyle bir hastalık ki ‘orada ne olur ne biter?’ diye gittim.
Zabıta arkadaşlar bizi başka kapıya yönlendirdi. Başkan Alim Karaca Beni gördü ve el işareti ile arka kapıdan gel işareti yaptı ve oradaki aktivitesine devam etti. Zabıta arkadaşlar belediye basın müdürü Erkan İlik’i çağırdılar ve ‘basın kartınızı görebilir miyim?’ dedi.
Çalıştığım kurumun basın tanıtını ibraz ettim. Omuzumda 20 kiloluk Kameramla beni bir süre beklettikten sonra ‘ben sizi içeri alamam. Siz gazeteci değilsiniz’ dedi ve bende alanı terk ettim.
Şimdi soruyorum. Erkan bey sen hayatın boyunca hiç ulusal gazetelerde ve TV kurumlarının kapısından içeri girdin? Fethiye Gazetesinin sahibiymişsin. Bana yaptığın bu saygısız tavrı sen kendine yakıştırabiliyor musun? Bu tavrın kime? Ben senin gibi gazetecileri yanımda muhabir olarak bile çalıştırmam emin ol. Ancak meslektaşın, meslektaşına saygısı olması gerekmez mi? O makam gittiğinde sizin gazeteciliğiniz kalacak mı? Bu çirkin tutum ve tavrınızı kınıyorum.