Haluk Seydaoğlu Siyasi Partilerin Yakın Markajında
Muammer Yaşar ile "YÜZ YZE" Programının Konuğu olan Muğla ve ilçelerine yaptığı Başarlı yatırımlarla göz dolduran ve Bölgenin en başarılı siyasetçisi ödülünü alan ünlü İş insanı ve siyaset adamı Haluk Seydaoğlu Siyasi Partilerin Yakın Markajında.
ROĞRAMININ KONUGA Efendim bugün Muğla'da birden fazla ilçede ve Muğla merkezde yaptığı yatırımlarla bildiğimiz çok sevilen iş insanı ve Muğla genelinde yapılan anketlerde Yılın Umut Veren Siyasetçisi seçilen Haluk Seydaoğlu ile beraberiz.Hayatı Muğla'yı Siyaseti konuşacağız.
Muammer Yaşar:
Haluk Bey öncelikle hoşgeldiniz.Bizi kırmayıp bu ropörtajı da kabul ettiğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum.Efendim biz sizi tanıyoruz ama tanımayanlar için kendinizi biraz tanıtmak ister misiniz?
Haluk Seydaoğlu:
Doğrusu İnsanı en doğru tanımlayan şeyin kişinin ne adı ne cinsiyeti ne banka hesapları ne de toplumdan alınan yada toplumca verilen sosyal veya siyasi rolü olmadığını bildiğim için bunları öyle uzun uzun anlatmaya lüzum görmüyorum ve beni tanımak isteyenlerin benim bakış açımı anlamalarını daha çok önemsediğim için size bu yönde bilgi vermenin daha yararlı olacağını düşünüyorum.
Ki bu da zaten az sonra soracağınız sorulara verdiğim cevaplardan anlaşılacaktır.Yine de kısaca kendimi tanıtmam gerekiyorsa 1977 Mardin Doğumluyum.İlk ve Ortaokulu Mardinde okuduktan sonra lise ve üniversiteyi Ankara'da okudum.Gazi Eğitim Fakültesi mezunuyum.Bir dönem hem özel hem devlet okullarında öğretmenlik yaptıktan sonra ve öncesinde mütahit bir babanın oğlu olmam sebebiyle Arap yarımadasında inşaat ve restaurant işketmeciliği ,Toptan gıda ticareti ,uluslararası nakliye;ham petrol ticareti Kargo Acenteliği yaptım. Şuan halihazırda Kargo acenteliği Cafe&Restaurant işletmeciliği E ticaret ve Tinyhouse üreticisiyim.Haricen emlak ve otomotiv sektöründe al-sat işi ile uğraşıyorum.En önemlisi istihdam işçisi olarak tanımlıyorum kendimi.
Muammer Yaşar:
Peki Haluk Bey sizin uzun zamandır Dalaman ve Muğla genelinde işletmeler açıp istihdam yarattığınızı ve bu kaygıyı yaptığımız bütün görüşmelerde sıklıkla taşıdığınızı iyi bildiğim için önce sosyal bir sorudan başlayarak yeni açıklanan asgari ücret ,satınalma gücü ve dünya düzenini yan yana koyduğunuzda ne düşünüyorsunuz ne görüyorsunuz?
Haluk Seydaoğlu:
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ben insana yapılan her türlü yatırımın yada insan istihdam etmenin ve herhangi bir şekilde bir şey üretmenin Tanrının gülümsemesini sağlamak gibi kutsal olduğuna inanıyorum ve bunun da bir ibadet sayıldığına/sayılacağına eminim.
Bu yüzden üretmeyi istihdam etmeyi ibadet sayan biri olarak Türkiye'deki hiçbir emekçinin hakkettiği ücreti /konforu alamadığını ve açıklanan asgari ücretin de yeterli olmadığını,asgari ücretin mevcut enflasyon karşısında mukavemet gösteremeyeceğini ;asgari ücretin en az 15000 tl olması gerektiğini;memur maaşlarının da buna göre revize edilmesi gerektiğini düşünüyorum fakat maalesef ülkemiz ne sosyal devlet olma gereği açısından ne de ekonomik açıdan mevcut koşullar sebebiyle buna hazır değil.Ve satın alma gücünün de buna paralel olarak düştüğünü söylemek mümkün.Hatta
Satın alma gücünün Enflasyon karşısında asgari ücret ile ne kadar düştüğünü size şöyle açıklayayım.Bir kaç gün önce Yurt dışındayım ve o ülkenin asgari ücreti ile ülkemizin asgari ücretini karşılaştırdığımda gördüm ki o ülkedeki asgari ücretli günlük 3.5 kg et fiyatına çalışıyorlarken bizim emekçi işçilerimiz günlük 1 kg et fiyatına çalışıyor;bu satın alma gücünün net olarak anlatıyor sanırım.Dünya düzenine gelince asgari ücret ve satınalma gücü arasındaki tırnak içinde "ilişkisizlik" oluşan dünya ve toplum düzeninin /düzensizliğinin temel yapı taşlarından biri. Topluma satın alarak mutlu olunacağı o kadar iyi enjekte edilmiş ki herkes her şeyi daha çok çalışıp -ki bazen herkes çalışmayı hizmet üretmeyi tercih etmiyor kimi yasa dışı yollar yada "ahlaksız" işlere yönelebiliyor-almak istiyor ve başarısız alışverişlerin sonunda da satın alarak mutlu olamıyor ve mutsuz kişi kimseyi mutlu da edemiyor ve hatta kendi mutsuzluğundan daha büyük mutsuzluklara kaynak oluyor. Ve tıpkı başarı ve mutluluk gibi mutsuzluk da bulaşıcıdır..İşte bu yüzden toplumun geneli mutsuz...Yani toplum fakir mutsuz ve öfkeli.
Muammer Yaşar:
peki sizce toplum nasıl zengin mutlu ve sakin olabilir?
Bence bunun bir çok cevabı var ve dolayısıyla bir çok çözüm yöntemi.En kaba haliyle anlatmak gerekirse toplum en temelde iyi bir birey olarak yetiştirmek çok mühim eğer iyi bir birey olma kaygısı oluşturulmazsa bireyde ; birey en sıkı eğitimlerden de geçirilse topluma yararı minimum düzeyde olur o sebeple öncelikli orak soru şu:nasıl bir birey?
Ve daha önce de dediğim gibi bireyin topluma yararlı olma kaygısı veya motivasyonu varsa o birey zaten yaşamda başarılı olmanın bir yolunu bulur ki:
"başarılı insan mutlu insandır" başarılı insan zaten doğal olarak daha çok kazanç sağlar ve dolayısıyla da bence asıl zenginlik para kazanmak olmasa da işte tırnak içinde söylüyorum "zengin"olur.
Peki asıl zenginlik ne?
(gülümsüyor) ben sizden daha çok güncel ve yerel sorular bekliyordum ama görüyorum ki bugün baya derinleşeceğiz.Soruyu tersten sorduğunuzu varsayarak cevaplamak istiyorum.Yani asıl zenginlik olmayan şey birinci olarak para ve satın alma gücüdür.İnsanlar parası olduğunda kendini daha zengin hissettiğini sanıyor ama asıl zenginlik dünyanın gerçeklerinin farkında olmak bu farkındalık ve aydınlanma ile insan olma sürecini tamamlamak;kendini gerçekleştirmek ;
üretmek ,sevmek ve paylaşmaktır..
Muammer Yaşar
Evet efendim sizlerin yardımsever ve paylaşımcı kişiliğinizi bir çok insan biliyor ve takdir ediyor.Peki sizi buna iten şey nedir?Yani siz neden vermeyi tercih ediyorsunuz?
Haluk Seydaoğlu Çünkü az önce tanımını yaptığım gibi kendi aydınlanma sürecimi bitirmiş bir “zenginim”ben.
Muammer Yaşar
Peki biraz da Yerelimizi konuşalım .Dalaman'da olup bitenler ve gündem olan bazı konular ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Haluk Seydaoğlu Açıkçası bu çok geniş ve kapsamlı bir soru bunu tam olarak yanıtlamak günlerimizi alır ama şunu söyleyebilirim Dalaman son beş yılda çok gelişti diyenler önümüzdeki son on yılda olacakları bence hayal bile edemiyorlar.Dalaman kırsal turizm için Türkiye'nin gerçekten incisi.Ve Dalaman'ın hala istenilen noktada olmamasını ben şuan için anne karnında tekme atarak annesine sancılara sebep olan bir bebeğe benzetiyorum.
Yani Dalaman için şuan gelinen noktada kendi potansiyeli için daha hiç bir şey..Bakın zaten bu ropörtajı yazılı yayınlayacaksınız ve yazı olarak kalacak ve o yüzden size söylüyorum siz bir yere yazın demiş olduklarım çıkmazsa ben de hiç bir şey bilmiyorum diyeceğim.Demiştiniz diyeceksiniz.Bu yüzden Dalaman'a yatırım yapmayı planlayanların geç kalmamasını öneriyorum.Çünkü km lerce uzunlukta sahilleri Koyları Havalimanı Tigem arazileri,Tarihi ve doğal güzellikleri bir şekilde bir takım zeki insanların dikkatini çekecek göreceksiniz.
Muammer Yaşar
Peki sizin Dalaman'a olan sevginizi gönül bağınızı iyi bildiğim için soruyorum sizce ne olsaydı daha iyi olabilirdi Dalaman?
Haluk Seydaoğlu Bence Dalaman yatırım ve gelişim için yeteri kadar iyi ve genel olarak da gelen yatırımcılar da gereken özveriyi gösteriyor ve bir süreç başlamış durumda.Sadece kendi sürecini tamamlıyor ve şu ana kadar gelmiş geçmiş hemen hemen bütün yerel yöneticiler belediye başkanları vs dönemin koşullarına göre gerekeni bilgisi ve vizyonu ölçüsünde yapmış.Fakat bunu özelllikle söylemek istiyorum ki keşke ara bir dönem olsaydı ve Merhum Dostum Süleyman Şahin de bir dönem Belediye Başkanlığı yapmış olsaydı.Çünkü inanıyorum ki o zaman bir şeyler o dönem için kırılma yaşayacaktı. (duygulanıyor)
Muammer Yaşar
Evet merhuma allah rahmet eylesin diyoruz.Sohbet o kadar keyifli ilerliyor ki bir sürü soru geçiyor aklımdan ve bunları n hepsini şuan sorsam şu zamana sığdırmam mümkün değil. Belediye Meclis üyesisiniz ve sizin Mevcut Belediye Başkanı ve meclis ile ilgili görüş ve beklentilerinizi merak ediyorum.Çalışmalar nasıl gidiyor.
Haluk Seydaoğlu
Bu soru da çok kapsamlı bir soru bunu yanıtlamak zor ama herkes kendine göre iyi bir şeyler yapmaya çalışıyor.Maç bitmeden maçın skoru söylenmez.Ve yerel yönetime dahil olduğum için benim değil dışardan bir kişinin değerlendirmesi daha gerçekçi ve anlamlı olur.
Muammer Yaşar
Peki sizi zorlamayalım bu soruda.Son zamanlarda sizinle ilgili başka partilere geçtiğiniz ile ilgili söylentiler oldu.Bu söylentilerle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Haluk Seydaoğlu Ben bazen bazı durumlarda düşünmemeyi tercih ediyorum.Bu konuda evet çeşitli söylentiler benim de kulağıma geldi fakat gerçekçi değil sizin aracılığınızla da söylemiş olayım herhangi bir partiye geçmedim tamamen asparagas bir haberdir.Sadece ailemden bir yeğenimin bir partiden yönetime seçilmesi sebebiyle böyle bir söylenti oluştu.Gerçeği yansıtmıyor.
Benim de henüz başka bir partiye geçme gündemim yok ve o koşullar henüz oluşmadı.
Muammer Yaşar
Öyle diyorsunuz ama Ali Babacan'ın ve partisinin sizin Muğla'da partisine geçişini çok önemsediği ve hatta size Milletvekilliği teklif edildiği de söylentiler arasında.
Haluk Seydaoğlu:
Yani Ali Babacan bu ülkeye yıllarca hizmet vermiş hem Dışişleri Bakanlığı hem de Ekonomi Bakanlığı yapmış değerli bir insan.Bu söylenti ilgili görüşmeler oldu evet ve net olarak olmasa da öyle talepler teklifler oldu.Fakat önümüzdeki dönem için aktif siyaseti pek düşünmüyorum.
Çünkü şuan gerçekten iş hacmim sebebiyle çok yoğun bir dönemden geçiyorum ve halihazırda meclis toplantılarına katılmak için zaman ayırmak bile zor oluyor ve halkın iradesini mecliste yansıtamamak büyük bir yük.
Muammer Yaşar
Efendim şimdi siz kısa kısa sorular soracağız ve sizin kısa cevap vermenizi bekleyeceğiz.Eğer hazırsanız başlıyoruz.
Tabi hazırım En sevğiniz kelime: Hayal..
En nefret ettiğiniz kelime:
İnsan kelimelerden neden nefret etsin ki..
Sizi ne heyecanlandırır:
Parlak fikirler
Heyecanınızı ne öldürür:
Anlaşılmamak
En sevdiğiniz ses:
Restaurantta tabak çatal bardak seslerinin arasına uyum ile karışan sohbet sesleri..
Nefret ettiğiniz ses:
Evet bu ses siren sesi
Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz:
Sahip olmak isteyebileceğim bütün yeteneklere sahibim
Kendiniz olmasanız kim olmak isterdiniz:
Olmak istediğim kişiyim
En önemli kusurunuz nedir:
Bütün kusurlarımı önemsiyorum ben.
Size en fazla keyif veren huyunuz:
Sanırım haksızlığa tahammülsüzlüğüm
Çay mı kahve mi:
Çayyy
Messi mi Ronaldo mu Maradona
Dalaman koyları mı Göcek koyları mı dalaman koyları.
Kahramanınız kim: Ömer Muhtar
Hayat felsefenizi hangi slogan özetler:
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine
Dalaman için
mutluluk rüyanız nedir:
Eko turizme doymuş ve modern bir Dalaman
Dalamanda en görülmesi gereken yer:
Bence her yeri görülmeye değer
Gelmiş geçmiş en iyi Belediye başkanı:
Var bir aslan benim içimde.
Sizce sarsala mı kayacık mı?
Kesinlikle Sarsala
Şehir trafiğini çözüm öneriniz:
Bisiklet
Çevre kirliliği için ne düşünüyorsunuz;
insanlar az pisletecek belediye daha çok temizleyecek
Gar mı Konak mı:
Gar
Atakent mi Karaçalı mı
Bence Dalaman (gülüyor)
Çarşı mı arıkbaşı mı Arıkbaşı..